9 Mart 2007 Cuma

Shake It Up Şekerim

İşte bu yılki Eurovision şarkımız! Türkçe konusundaki inanılmaz açıklamalarının ardından Türkçe' ye sırtını dönemeyen şarkıcımızın bulduğu Türkçe-sever çözüm: Shake it up şekerim! Şekerim lafından başka da Türkçe laf yok!
Amaç, bir parçası Avrupa kıtasında olan ülkemizin, bu kıtada yaşayan ülkelerin insanlarına, bu yıl revaçta olacak olan müzik "bizim müziğimizdir" iddiası mıdır, yoksa "ille de bakın kazandık eurovisionu, ne pahasına olursa olsun!" diyebilmek mi? Sana ait olmayan bir müzik ile kazansan ne kazanmasan ne?
Amaç mı kazanmak olmalı sonuç mu, ne dersiniz? Bunun yanıtı, oyları da etkilemez mi? Karar sizin!

Kanaltürk ve Yükselen Dip Dalgası


Yüzyıl, bilginin, bilimin ve teknikbilimin!... Artık tek ses yok! Gazeteler, televizyonlar, radyolar susabilir! Ama artık genelağ sayesinde, e-günlükler sayesinde herkes sesini duyurabilir!

Ses yükseliyor, duymuyor musunuz? Bu ses dip dalgasının sesi! Su gibi duru, su gibi berrak! Tam bağımsız Türkiye için kol kola yürüyenlerin, Cumhuriyet şarkısını söyleyenlerin sesi… Kanaltürk’ ten yayılan bu ses Türkiye’ nin sesi…

Kanaltürk’ e sahip çıkıyorum, herkesi de kanalına sahip çıkmaya davet ediyorum. Demokratik hak ve özgürlükler temelinde, yasalar içerisinde herkes tepkisini ortaya koymalıdır!

Kanaltürk’ e sahip çık ki sesini kısmasınlar!

Not:
Kanaltürk için TIKLAYIN!

Seçime Katılacak Siyasilere “Bilim Siyaseti “ Çağrısı!

Türkiye’ nin, bilim, kültür, sanat ve teknikbilimde ileriye dönük bir uzak-görüşlülük hangi siyasi fırka izlencesinde konu olmuştur? Hangi siyasiler, ülkemin, bilim insanlarına dünya standartlarına ulaşmada ümit vaat etmiştir? Araştırma-geliştirme denilince ülkem kaçıncı sırada yer almaktadır? Üniversite mezunları, iş bulamayan kitleler olarak ortalıkta boy gösterirken, beyin göçünü önlemekten söz eden kimi siyasiler ne kadar samimi ve akılcı kabul edilebilirler?

Yeni bir seçim yılına girildiği şu dönemde siyasilerin bilim konusunda projeler ortaya koymasını istiyoruz!

Gelecek 50 yıllık “bilim siyasetlerini” planlamalarını ve iktidar olduklarında bunu uygulamaya –ilk iş olarak- başlamalarını bekliyoruz!

Bilgisiz, bilinçsiz, okumaz-yazmaz siyasiler istemiyoruz!

Bu ülke, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki toplumla aynı topluma sahip değildir. Bu toplum, artık profesörler yetiştirmiştir. Üniversite mezunu insanlarının sayısı toplumun önemli bir nüfusuna karşılık gelmektedir. Böylesine yetişmiş beyin gücüne sahip bir Türkiye’ nin idarecilerinin de en az üniversite mezunu olmaları bir ihtiyaçtan da öte zorunluluktur.

En azından, meclisin %75’ i üniversite mezunu olan vekillerden oluşmalıdır. %25 ise halkın geniş kesimlerinin katılımına imkan vermek bakımından, belki önümüzdeki 20-25 yıl için, ortaöğretim düzeyinden kişilerden de oluşturulabilir. Ama bu oran, 25 yıl sonra mutlaka %100’ lere ulaşmalıdır.

Bir profesör, bir lise mezunu, bir ilköğretim mezunu ve hatta okumaz-yazmaz vekilden, kendisini yönetmesini nasıl bekleyebilir? Bu olmaz!

Mevcut hükümet yetkililerine, seçimlere katılacak siyasilere ve SEÇMENLERE DUYURULUR!

8 Mart 2007 Perşembe

Türkçe elden giderken!..

Bugün, cadde, sokak ve durak adları; dükkan tabelaları; televizyon, radyo gibi kitle iletişim araçlarının isimleri; bilim alanında kullanılan sözcüklerin neredeyse tamamı sırf öyle tercih ediliyor diye YABANCIDIR! Kime yabancıdır? Pek tabi içinden çıktığı toplumuna…

Pekiyi, nasıl oluyor da bu kadar yabancı sözcük sınırları aşarak yurdun ve kafaların içerisine yerleşiyor, üstelik de yine onu kullanan insanlar tarafından hazmedilemiyor fakat yine de çığ gibi hergün bu denli yaygınlık kazanabiliyor?... devamı için TIKLAYIN!

Türkçe Gönüllüleri Birliği

Türkçe Gönüllüleri Birliği, kurulum için çağrı yapıyor! Tıklayın!

Free Hit Counter
Free Counter