Seçime Katılacak Siyasilere “Bilim Siyaseti “ Çağrısı!
Türkiye’ nin, bilim, kültür, sanat ve teknikbilimde ileriye dönük bir uzak-görüşlülük hangi siyasi fırka izlencesinde konu olmuştur? Hangi siyasiler, ülkemin, bilim insanlarına dünya standartlarına ulaşmada ümit vaat etmiştir? Araştırma-geliştirme denilince ülkem kaçıncı sırada yer almaktadır? Üniversite mezunları, iş bulamayan kitleler olarak ortalıkta boy gösterirken, beyin göçünü önlemekten söz eden kimi siyasiler ne kadar samimi ve akılcı kabul edilebilirler?
Yeni bir seçim yılına girildiği şu dönemde siyasilerin bilim konusunda projeler ortaya koymasını istiyoruz!
Gelecek 50 yıllık “bilim siyasetlerini” planlamalarını ve iktidar olduklarında bunu uygulamaya –ilk iş olarak- başlamalarını bekliyoruz!
Bilgisiz, bilinçsiz, okumaz-yazmaz siyasiler istemiyoruz!
Bu ülke, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki toplumla aynı topluma sahip değildir. Bu toplum, artık profesörler yetiştirmiştir. Üniversite mezunu insanlarının sayısı toplumun önemli bir nüfusuna karşılık gelmektedir. Böylesine yetişmiş beyin gücüne sahip bir Türkiye’ nin idarecilerinin de en az üniversite mezunu olmaları bir ihtiyaçtan da öte zorunluluktur.
En azından, meclisin %75’ i üniversite mezunu olan vekillerden oluşmalıdır. %25 ise halkın geniş kesimlerinin katılımına imkan vermek bakımından, belki önümüzdeki 20-25 yıl için, ortaöğretim düzeyinden kişilerden de oluşturulabilir. Ama bu oran, 25 yıl sonra mutlaka %100’ lere ulaşmalıdır.
Bir profesör, bir lise mezunu, bir ilköğretim mezunu ve hatta okumaz-yazmaz vekilden, kendisini yönetmesini nasıl bekleyebilir? Bu olmaz!
Mevcut hükümet yetkililerine, seçimlere katılacak siyasilere ve SEÇMENLERE DUYURULUR!
Yeni bir seçim yılına girildiği şu dönemde siyasilerin bilim konusunda projeler ortaya koymasını istiyoruz!
Gelecek 50 yıllık “bilim siyasetlerini” planlamalarını ve iktidar olduklarında bunu uygulamaya –ilk iş olarak- başlamalarını bekliyoruz!
Bilgisiz, bilinçsiz, okumaz-yazmaz siyasiler istemiyoruz!
Bu ülke, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki toplumla aynı topluma sahip değildir. Bu toplum, artık profesörler yetiştirmiştir. Üniversite mezunu insanlarının sayısı toplumun önemli bir nüfusuna karşılık gelmektedir. Böylesine yetişmiş beyin gücüne sahip bir Türkiye’ nin idarecilerinin de en az üniversite mezunu olmaları bir ihtiyaçtan da öte zorunluluktur.
En azından, meclisin %75’ i üniversite mezunu olan vekillerden oluşmalıdır. %25 ise halkın geniş kesimlerinin katılımına imkan vermek bakımından, belki önümüzdeki 20-25 yıl için, ortaöğretim düzeyinden kişilerden de oluşturulabilir. Ama bu oran, 25 yıl sonra mutlaka %100’ lere ulaşmalıdır.
Bir profesör, bir lise mezunu, bir ilköğretim mezunu ve hatta okumaz-yazmaz vekilden, kendisini yönetmesini nasıl bekleyebilir? Bu olmaz!
Mevcut hükümet yetkililerine, seçimlere katılacak siyasilere ve SEÇMENLERE DUYURULUR!
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa