13 Mayıs 2007 Pazar

İngilizce de Yetmedi!

Kenan Doğulu' nun ülkemizi (!) temsil ettiği "Shake it up şekerim" bütün gayretlere karşın ancak dördüncü olabildi. Sunucular, bunun önemli olmadığını ve ülkemizin çok iyi bir şekilde tanıtıldığını söyleseler de buna katılabilmek, elbette mümkün değildir. Çünkü, bu yarışmanın amacı belli: "bu yıl benim müziğim Avrupa' da en çok dinlenecek müzik olacak!" iddiasında bulunmak... Benim müziğim beni yansıtmalı, benden birşey olmalı; ortaya çıkan eser Avrupa ülkelerine şunu anlatmalı:" İşte Türk müziği bu!" Pek tabii bu bir iddia. Bu birincilik veya sonunculuk arasındaki yerinizi belirlerken önemli olacak. Belki şöyle denecek: "İşte, bu sene de yine bu tuhaf müzik, pek başarısız!" veya tam tersine "anlamıyoruz ama içtenlikle duyuyoruz, pek başarılı müzikler yapıyorlar; geçen yıl katıldıkları da güzeldi..." Mesele budur!

Yarışmada bilmem sizin de ilginizi çekti mi, kültürel yozlaşma sadece bize özgü görünmüyordu? Pek çok ülke şarkısını İngilizce söylemeyi tercih etti. Müzikler sanki aynı müzisyenin (!) elinden çıkmış gibiydi! Oysaki, birçok kültürden birçok renkte müzik olması gerekmez miydi? Önceki yıllarda bu denli tek seslilik yoktu. Bu yarışmada ben ülkelere has görmeyi beklediğim özgünlükte şarkılara rastlayamadım, birkaçı hariç... Örneğin bizim 23 Nisan törenlerimiz için gelen dünya çocuklarının farklı kültürleri buralara taşıması gibi Avrupa ülkelerinin de kendilerine özgü müzikleri bu yarışmaya taşımalarını beklerim. Yoksa, tek türde şarkılar hiç de anlamlı değil...Yazık ki 23 Nisan için gelen bazı ülkelerde de benzer yozlaşmalara tanık olmuş ve ülkelerinin kültürünü değil de yozlaşık bir kültür ürününü sahnelediklerini seyretmiştik!

Özetle, kendi kültürümüz bizim herşeyimizdir ve kültürümüzün ilk basamağı da Türkçe' dir. Dolayısıyla, bir yazarımızın da dediği gibi "Türkçe, bizim varlık sebebimizdir!" Dilimize ve kültürümüze sahip çıkalım!

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa

Free Hit Counter
Free Counter